Tek bakışınla buzları
eritişin gibi sessiz
Gözlerin,gözlerin
kadın bir meleğinki kadar eşsiz
Açıkcası hayatın bir
boktan ibaret bensiz
Olamayacağımız kadar
biziz
İdam sehpasındaki bir
zanlı kadar cesur
Son istediğinin özgürlük
değil de “sen” olması kadar mağrur
Ağla kadın göz yaşlarınla doldur bütün şehri
Şehri şehir yapan
sensin insanlığa dair
Daimi müşterisi
olacaksan eğer gönlümün
Fahişe yapmaya
hazırım ruhumu
Ruhum elimde umutsuz
kömür
Ruhum elinde kusursuz
bir ömür
Ölmeye hazır değilim
şimdiki zamanda
Olmayacağım da gelecek
zamanda
Senli bir hayatın
hayali süsler göz bebeklerimi
Göz bebeklerimi büyüt
kadın, emzir ve yaşat.
Aşındırsam tüm
sokakların izbe köşelerini
O sıra bıçaklansam
bir karanlık gölge tarafından
İçimdeki aşk sokak
pisliğine karışsa kanımla beraber
Karımla beraber ölmek
isterim aydınlığın karanlık kısmında
Melekler şarkılarını
fısıldasa sana tozlu koridorlarda
Seversin belki
aydınlığı beklesem daha
Saat 19:50... hava
kararır birazdan yine sensiz
Yeniliksiz bir adam
karanlığa gömülür kefensiz
Ne var yani?
Ölsem bir aşk uğruna
hoş olmaz mı?
Ağlamaz mı sokak
lambaları ardımdan?
O kadar değersiz bir
solucan torbası mıyım?
Tahminimce seversin
şiirleri
Ben de buna nazaran
severim seni inan
Şiirler okusak bir
sahilde birbirimize
Ben unuturum şiirimi
kesin sen aldırma bana
Yıllar önce anladı
beni Cemal ağabey
Şimdilerde ben bile
anlatamazken kendimi
Korkak,aptal ve
şımarık bir şairin kaleminden
Ardımdan sadece “Şiirden
öldü” desinler
Özgür Ozan Kotancı
Söylesen keşke o içinden geçen ölü şiirleri
YanıtlaSilYaşatırım inan sonsuza dek gözlerimde..
APTALsın evet ...
Seviyorum o şımarık ,korkak gölgeyi..
Duyuyorum o şehrin buzlu müziğini
Duyuyorum beni hapis eden rüzgarın sesini
Sen duyuyor musun peki çoktan ölmüş beni...