30 Nisan 2013 Salı

Şimdiki Zamanım


Tek bakışınla buzları eritişin gibi sessiz
Gözlerin,gözlerin kadın bir meleğinki kadar eşsiz
Açıkcası hayatın bir boktan ibaret bensiz
Olamayacağımız kadar biziz

İdam sehpasındaki bir zanlı kadar cesur
Son istediğinin özgürlük değil de “sen” olması kadar mağrur
 Ağla kadın göz yaşlarınla doldur bütün şehri
Şehri şehir yapan sensin insanlığa dair

Daimi müşterisi olacaksan eğer gönlümün
Fahişe yapmaya hazırım ruhumu
Ruhum elimde umutsuz kömür
Ruhum elinde kusursuz bir ömür

Ölmeye hazır değilim şimdiki zamanda
Olmayacağım da gelecek zamanda
Senli bir hayatın hayali süsler göz bebeklerimi
Göz bebeklerimi büyüt kadın, emzir ve yaşat.

Aşındırsam tüm sokakların izbe köşelerini
O sıra bıçaklansam bir karanlık gölge tarafından
İçimdeki aşk sokak pisliğine karışsa kanımla beraber
Karımla beraber ölmek isterim aydınlığın karanlık kısmında

Melekler şarkılarını fısıldasa sana tozlu koridorlarda
Seversin belki aydınlığı beklesem daha
Saat 19:50... hava kararır birazdan yine sensiz
Yeniliksiz bir adam karanlığa gömülür kefensiz

Ne var yani?
Ölsem bir aşk uğruna hoş olmaz mı?
Ağlamaz mı sokak lambaları ardımdan?
O kadar değersiz bir solucan torbası mıyım?

Tahminimce seversin şiirleri
Ben de buna nazaran severim seni inan
Şiirler okusak bir sahilde birbirimize
Ben unuturum şiirimi kesin sen aldırma bana

Yıllar önce anladı beni Cemal ağabey
Şimdilerde ben bile anlatamazken kendimi
Korkak,aptal ve şımarık bir şairin kaleminden
Ardımdan sadece “Şiirden öldü” desinler


Özgür Ozan Kotancı